15 Temmuz 2008 Salı

GÖLGESİZLER – HASAN ALİ TOPTAŞ

Hasan Ali Toptaş'ın eserlerinde yeniden doğmuş gibi oluyorum. Yeniden bakıyorum hayata, varlığımı yeniden değerlendiriyorum... Nasıl bir yetidir bu? Her kitabında ağzım bir karış açık kalıyor.

Gölgesizler Hasan Ali Toptaş’ı Hasan Ali Toptaş yapan ilk eseri belki de. Çok etkileniyorum Her yeni sözcükte gölgem eriyor, güneşte kavrulup kalıyorum.

Alman ‘Feankfurter Aallgemine Zeitung’ gazetesi “Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile, Türkçe öğrenmeye değer,” diyor. O zaman biz neyi bekliyoruz? Taze edebiyatçılar Sayın Toptaş’ı mutlaka izlemelidir.

Gölgesizler’i bitirince aynen şöyle geçiriyorum içimden “ ‘Gölgesiz Kaldım’ nasıl güzzel bir roman ismi olurdu." Her yere göndermeli.

Yazar ‘anları’ çok güzel anlatıyor. El, kol, bacak hareketleri tek başına insanlaşıyor, asırlık masallara dönüşüyor Toptaş’ın sözcüklerinde. Kayıplardan türeyen bambaşka öykülerde, kişiler yeni bir hamur halinde çıkıyor karşımıza.

Eğer “Kim gibi bir yazar olmak istersizniz?” derlerse, kuşkusuz tek cevabım var. Hasan Ali Toptaş’ın abartısız yaşantısı, inanılmaz başarısı beni çok etkiliyor.

Totpaş çoklu sahneler yaratma konusunda usta kalem. 3.tekil’in ağzından eserine tam bir tanrı mesafesinde dururken, aynı 3. tekil bir anda olayın kahramanı oluveriyor. Geçişler tek kelimeyle ‘muhteşem’.

Şehir’den, uzak bir mesafeden başka bir dünya yaratıyor yazar. Köy bulamacını anlatıyor oturduğu yerden. Kahramanları, siz-biz gibi soluyan, sıkıntları olan, sade ama sözcüklerle taçlandırılmış doğa üstü, büyülü yaratıklar. Her kahraman sözcüklerle çoğalıp çoğalıp, kahraman bir ordu edasıyla hareket ediyor tümcelerin arasında. Yazar efsunlu kahramanlarına hem içeriden hem dışarıdan bakıyor.

Tebrikler sayın Toptaş. Siz, Türk edebiyatı için “Bulunmaz Hint Kumaşı” olmalısınız.

Serap Yenilmez
13.07.2007